Türk Mutfağı Haftası

Kadim ve Sürdürülebilir Türk Mutfağı, Bir Kez Daha Dünya Sahnesinde!

Binyılları aşan kültür, gelenek, toplumsal miras, hikaye ve derin bir tecrübenin eseri olan zengin Türk Mutfağı, 21-27 Mayıs tarihleri arasında bir kez daha bereketli sofrası eşliğinde, eşsiz serüvenini dünya ile paylaşıyor. Zengin gastronomi kültürünü Türk Mutfağı Haftası kapsamında, üçüncü kez Türkiye Cumhuriyeti’nin dış temsilcilikleri ve yurt içinde tanıtacak olan Türkiye, bu önemli haftanın etkinlikleri sayesinde geniş kitleleri, kadim Türk Mutfağı’nın eşsiz reçeteleriyle tanıştırıyor. Binyıllardan beri sıfır atık felsefesiyle tencerelerin kaynadığı; bir çok özelliğiyle sürdürülebilir olan Türk Mutfağı’nın lezzetleri herkesi büyülüyor.

Türk Mutfağı Haftası kapsamında gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle, sürdürülebilir Türk mutfağının birbirinden lezzetli, sağlıklı, geleneksel ve atıksız reçeteleri öne çıkarılırken bu yıl yurt dışında, tarih, kültür ve doğanın bir buluşması olan Ege lezzetleri, yurt içinde ise 81 ilinin coğrafi işaretli ürünleriyle hazırlanan özgün lezzetler tanıtılacak.

Tarih, Kültür ve Doğanın Buluşması: Ege Lezzetleri

Türkiye’nin mavi ile yeşilin iç içe geçtiği Ege kıyıları, muhteşem manzaraları ve köklü tarihinin yanında sağlıklı yemek kültürüyle de dikkat çekiyor. 2010 yılında UNESCO tarafından “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” olarak kabul edilen Akdeniz Diyeti’nin hâkim olduğu bu kıyılar, bölgeyle özdeşleşen enginar ve kabak çiçeği gibi sebzeleri, yöreye özgü çeşit çeşit otları ve deniz ürünlerinin bolluğuyla meşhur. Ege bölgesi aynı zamanda, asırlık zeytin ağaçlarıyla uzun yaşamın sırrı olan zeytinyağı mucizesinin de ortaya çıktığı topraklar. Öyle ki zeytin bahçeleri Çanakkale’den Muğla’ya bir rota gibi uzanarak bölgenin zeytin ve zeytincilikle ilişkili kültürel mirasını da gözler önüne seriyor.

İzmir ve Milas ise Avrupa Konseyi’nin Kültür Rotası olarak tescillenen Zeytin Ağacı Rotası’nın iki durağı olarak öne çıkıyor. Anadolu’nun en eski zeytinyağı atölyesine ev sahipliği yapan Urla’daki antik Klazomenai’deki buluntular ise, dünyada bugün de kullanılan zeytin işleme şeklinin ilk kez 2600 yıl önce bu topraklarda geliştirildiğini ispatlar nitelikte.

Türkiye’nin Ege Bölgesi, lezzetli zeytinyağlarının yanı sıra her yanı saran üzüm bağlarıyla da iyi yaşamın tadının çıkarılabildiği, özel bir destinasyon. Bölgede son yıllarda art arda açılan restoranlarda, yenilikçi şefler sürdürülebilir üretim yöntemleriyle tarlalarında yetiştirdiği ürünleri doğrudan sofralarına taşıyarak mucizeler yaratıyor.

Türk Mutfağı Haftası kapsamında yurt dışı etkinliklerinde sunulacak Ege menüsü ise bölgenin bereketinin simgesi olan, geleneksel olarak sağlıklı, sürdürülebilir ve Akdeniz tipi beslenme şeklini öne çıkaran tariflerden oluşuyor. Ege zeytin ve peynirleri, tarhana çorbası, fava, mücver, zeytinyağlı taze fasulye, zeytinyağlı biber dolma, otlu gözleme, otlu börek, karides güveç, İzmir köfte, incir uyutması, somata ve sübye de dahil çeşitli lezzetlerin opsiyonel olarak sunulduğu etkinliklerde,  geleneksel kültürleriyle UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Türk kahvesi ve Türk çayı servisiyle de katılımcılara kapsamlı bir deneyim yaşatılıyor.

Coğrafi İşaretli Ürünleriyle Türk Mutfağı

Türkiye’de her bölgenin hatta her ilin kendine özgü ürünleri ve yemekleriyle harmanlanan sürdürülebilir mirasın temelini ise 81 ilin coğrafi işaretli, yerli ve nitelikli gıdaları oluşturuyor. Bu kapsamda Türk Mutfağı Haftası çerçevesinde yurt içi etkinliklerde Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünlerinden oluşan menüler de sunuluyor.

Türkiye’nin farklı bölgelerine ve illerine ait coğrafi işaretli ürünler, doğal üretim yöntemleri ve kalitesiyle ekolojik açıdan sürdürülebilir olan lezzet geleneğini de gözler önüne seriyor. Türkiye’nin 1637’si Mahreç işaretli, 565’i Menşei işaretli ve 16’sı Geleneksel olmak üzere Türk Patent Enstitüsü tarafından tescilli toplam 2218 ürünü bulunuyor. Ülkenin aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tescilli 21 ürünü de mevcut. AB Komisyonu tarafından tescillenen ürünler arasında Gaziantep baklavası, Aydın kestanesi, Aydın inciri, Bayramiç beyazı, Malatya kayısısı, Milas zeytinyağı, Taşköprü sarımsağı, Giresun tombul fındığı, Antakya künefesi, Suruç narı, Çağlayancerit cevizi, Gemlik zeytini, Edremit zeytinyağı, Milas yağlı zeytini, Ayaş domatesi, Edremit Körfezi yeşil çizik zeytini, Maraş tarhanası, Ezine peyniri, Safranbolu safranı, Aydın Memecik zeytinyağı ve Araban sarımsağı yer alıyor. Türkiye’ye has, kaliteli-doğal malzemelerin farklı saklama-pişirme teknikleriyle buluştuğu Türk mutfağı, aynı zamanda vejetaryen ve vegan beslenme modeli için de pek çok seçenek sunuyor.